Kayıtlar

Orta Asya Göçü etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tarih, Yüzleşme ve Kürdistan

Mağduriyet, tarih, siyaset. Yerliler ve sonradan gelenler. Ve tabii isimler. İsimler üzerine kopartılan fırtınalar. Yer isimleri. Telaffuz edildiğinde veya edilemediğinde her şeyi paramparça olacağına inanılan yer isimleri. Yıllar önce milliyetçi saiklerle değiştirilmiş ve şimdi iade edilen, edilmesi istenen isimler. Ama çeşitli sorular geliyor akla bu arada. İsim iadesi tam olarak ne kadar geriye gitmeli. Örneğin, Kürdistan yeterli mi? Yoksa daha öncesine de gitmek gerekiyor mu? Gitmenin veya gitmemenin gerekçesi ne olabilir? Söz konusu bölge Kürdistan olmadan önceki döneme ait, sayıları son derece azalmış olsa da hâlâ varlığını sürdüren kültürleri içermeli mi? Yoksa çoğulcu demokrat olup sayıca baskın unsur oldukları için bu bölgenin Kürdistan olarak adlandırılması gerektiğini mi kabul etmeliyiz? Sayı her şey mi? Ya yaşanan mağduriyetler? Bugünün mağduru dünün de mağduru mudur? Eğer değilse ve de dünün gaddarı olmuş olma ihtimali varsa, bugünkü mağduriyetine nasıl yaklaş...

Orta Asya Göçü, Hint-Avrupalılaşmak, Türkleşmek, Türkleşmiş Ermeniler ve Rumlar, Türk Kültür ve Dilini Benimsetmek

Bugün bundan birkaç hafta önce yorumlardan birinde Adsız'ın veya Adıszlardan birinin yönelttiği sorulara kısaca değineceğim. Bir parça tekrar olabilir. Çünkü sanırım bir kısmını daha önce farklı yerlerde yanıtladım. Sayın Timuçin Binder,belki konunuzla alakalı değil;ama şunu çok merak ediyorum.Orta Asya'dan buralara gelen insanların genetik verilere göre çok az sayıda olduklarını söylüyorsunuz.Mesela Oğuz(Türkmen) boylarının çok azı Asya'dan buralara gelmişler diyelim.Nasıl oluyorda,azınlıkta olan etnik Türkler,batının tabiriyle -bu çoban sürüsü-kendilerinden çok sayıdaki yerli halklara Türk dilini ve kültürünü vermiş olabilir?Üstelik kimileri Eski Türkler'in Mongoloid ırktan,çekik gözlü Moğol tipinde insanlar olduğunu iddia ediyor.Niye hristiyan yerliler kendilerinden tamamen farklı olan küçük bir kitlenin ana dili olan Türkçe'yi benimsesinler,varsayalım azınlıkta olan bir kitlenin dili ve kültürü nasıl bu kadar yayılabiliyor? Sanırım ilk önce bazı varsayım...

Tekrar Genler ve Türklük

Bloga gelen son yorumlardan anladığım kadarıyla genler konusu hâlâ kafa karıştırmaya devam ediyor. Sanırım bunun en önemli nedeni, genlerin etnik gruplar şeklinde düşünülüyor olması ya da her bir etnik gruba karşılık gelen genlerin olduğunun kabul edilmesi. İlk önce önemli bir hataya işaret ederek başlayayım. Anadolu’nun genetik kompozisyonunun %15’inin Asya kökenli genlerden geliyor olduğunu ileri sürmek, Anadolu’da yaşayan her bir insanın genlerinin %15’inin Asyalı genlerden oluştuğu anlamına gelmiyor. Özellikle mtDNA veya Y kromozomuna dayanan çalışmalardan bahsediliyorsa, böyle bir şey zaten mümkün değil. Bu genlerin seçilmesinin temel nedeni bölünmüyor olmaları. Dolayısıyla Asya kökenli Y kromozomu ya da daha doğru bir deyişle haplogrubu taşıyan birisi %100 bu haplogruptandır ve başka haplogruptan birisiyle evlenmesi onun oğlunun haplogrubunu değiştirmeyecektir; ama bölünebilen diğer genlerde değişikliklere elbette yol açacaktır. Asya ve Avrupa kökenli ayırımı yaparken ...

Anadolu'da Türkçenin Yayılması Üzerine

Sorular yormuyor, aksine iyi oluyor. Farklı konular üzerinde düşünmeye sevk ediyorlar. Ama her sorunun cevabını veremeyebilirim ve yanıtlarım zaman alabilir. Tabii bu arada bazı soruların da, eldeki verilerin yetersizliğinden ötürü şu anda cevaplandırmak mümkün olmayabilir. Elimden geleni yapacağım ama bu blogda akademik yazım biçimini benimsemediğimi de belirtmek istiyorum. Ara sıra böyle yazılar koyabilirim ama genelde kaynak belirtmeden yazıyor ve spekülasyonlara daha çok yer veriyorum. Türkçenin nasıl yayıldığını bilmiyoruz. Diğer dillerin nasıl yayıldıkları konusunda da benim pek bilgim yok. Ama eğer sadece Anadolu’dan bahsedeceksek, şu ana kadar ayrıntıları pek aydınlatılamamış bir de Yunancanın yayılması sorunu var. Çünkü Yunanca antikçağın sonunda Helenlerden bağımsız olarak yayılıyor. Ardından da Türkçe geliyor. Yani Türkçenin yayılmasına benzer şekilde bir de aydınlatılması gereken Yunancanın yayılması var. Doğal süreçten kastım, zorla dil öğretme hariç her şey. Yani mod...

Anadolu'ya Oğuz Göçü Tartışması - Türkçeleşme ve Türkleşme Üzerine 2

Tekrar söyleşiyle başlayayım. Orta Asya göçü bir efsane başlığı kesinlikle benim değil. Söyleşi içindeki aynı cümleye gelince, açıkçası emin değilim. Ben genellikle konuşma ve yazılarımda mit kelimesini kullanırım, bilemiyorum. Fakat bu cümlenin söyleşi içindeki konumuyla bir sorunum var. Daha önce belirttiğim gibi, bu cümleyi Orta Asya göçü olmamıştır anlamında sarf etmek, Orta Asya göçü olmuştur ama abartılmıştır, bir kurucu mite dönüştürülmüştür şeklinde bir görüş bildirmekten farklı. Benim demek istediğim, zaten yazıdan da belli oluyor; ikincisiydi. Göç elbette olmuştur ama bu toprakların tarihini sadece bu göçe indirgemek ve bu göçle açıklamak mitsel bir çabadır, bir tarihsel mit yaratma çabasıdır ve bu açıdan bakıldığında gerçekleri yansıtmamaktadır. Söylemek istediğim buydu. Aklıma gelmişken sorayım. Türkleşmeyle ilgili yazınızda, Türkmenler'in yerli halkları müslmanlaştırmak için çabaları olduğunu ama türkleştirmek için bir çabaları olmadığını yazmışsınız. Peki öyleyse...

Anadolu'ya Oğuz Göçü Tartışması - Türkçeleşme ve Türkleşme Üzerine

Sabah gazetesinde yayınlanan söyleşideki “Orta Asya göçü bir efsane” sözü bana ait değildi. Bu söyleşi sırasında böyle bir söz sarf etmedim ama söyleşiye öyle bir başlık benim bilgim dışında eklendi. Açıkçası hiçbir zaman Orta Asya’dan bir göç olduğunu reddetmedim ki, böyle bir şey yapmam aptallık olurdu. Ama gazete sanırım sansasyonel bir haber üretmek için böyle bir başlık seçti. Ortaya çıkan gürültünün daha fazla büyümemesi için ben de üzerine gitmedim bu kasti hatanın. Bu söyleşiye Virgül dergisinde çıkan yazım yol açmıştı ve orada benim seçtiğim başlık “Orta Asya’dan Anadolu’ya Gelen Oldu mu?”ydu. Yazı okununca böyle bir göçü reddetmediğimde görülüyor. Bu konuyla ilgili olarak benim şu anda ulaştığım nokta, meseleyi bir Orta Asya katkısının tartışılması şeklinde ortaya koymak. Genelde bir Oğuz göçünden bahsediyoruz ama ben bunda bile acele edilmemesini düşünüyorum. Ortada bir Orta Asya göçü miti var. Bir de gerçekten bir göç var. Bu ikisini birbirine karıştırmamak gerekiyor. Or...

Anadolu'ya Oğuz Göçü Tartışması - Türkçeleşme ve Türkleşme

Oğuz göçü tartışmasına zülfütemur'un katkısı olan yorumu, kısa bir not kategorisine sokulamayacağından buraya da ekliyorum. Sizin Sabah gazetesinde yayınlanan 2007 tarihli söyleşinizde sarf ettiğiniz "Orta Asya göçü bir efsane" sözünüz, adeta cımbızla seçilmişçesine söyleşinin başlığı yapıldı ve pek çok kişi ve grubun sizi Orta Asya göçünü sanki tümüyle reddediyormuşsunuz gibi algılamasına yol açtı. Halbuki, orada kastettiğiniz Orta Asya göçünün kendisi değil, mevcut Orta Asya göç teziydi. Bu, evrim gerçeğini kabul edip, Darwinci evrim teorisini reddetmeye benziyor. Bu arada, Cengiz Cinnioğlu da Türkler'in genetik yapısıyla ilgili yaptığı araştırmasının sonunda sizinkine benzer bir sonuca varıyor. Selçuklular acaba kendilerini Türk, Türkmen, Oğuz, Paştun veya Tacik şeklinde tanımlıyorlar mıydı? Bu tür adlandırmalara ne kadar önem veriyorlardı? Bu insanlarda bizimkine benzer etnik kimlik zihniyeti gelişmiş miydi? Bu konuda itirazlarda bulunmakta haklısınız...

Anadolu'ya Oğuz Göçü Tartışması -III

"Ama eğer bu koşullara rağmen seyrelmiş bir nüfus iddiası ileri sürülecekse, o zaman bir soykırımdan veya katliamlar zincirinden bahsetmek gerekiyor. Aksi takdirde, Malazgirt savaşının hemen öncesindeki kalabalık ve faal Anadolu’nun nasıl kaybolduğunu açıklamanın bir yolu yok." (timuçin) Çok önemli bir noktaya temas ettiniz: Malazgirt'ten önceki kalabalık Anadolu nüfusuna ne oldu (kimi hesaplara göre on milyonun üstünde)? Geniş çaplı asimilasyon tezine karşı çıkanların bu durumu açıklamak için önlerinde birkaç seçenek var: En kolay açıklama soykırım. Niteliği yoruma çok açık. Soykırım açıklamasını yetersiz ya da mantıksız bulanlar veyahut yüreği kaldıramayanlarınsa yapabilecekleri bana göre en makul açıklama şu: Anadolu Malazgirt'ten itibaren çok kuşaklar boyu sürecek büyük bir göç dalgasına maruz kaldı. Müslümanlar ilk dönemler azınlıkta olsalar da, artan Müslüman göçü baskısı ve Müslümanlar'ın otoriteye ve en çok imkana sahip taraf olması, Hris...

Anadolu'ya Oğuz Göçü Tartışması - II

Göçlerin olduğu dönemde yazılmış Müslüman veya Gayrimüslim kaynaklarda göçler ve sonuçlarıyla ilgili ne tür bilgiler veriliyor, ve bu konuda hangi kaynakları okumamı tavsiye edersiniz? Bir de, Arap-İslam göçleriyle ilgili yazılmış belgelere kıyasla Türk-İslam göçleriyle ilgili belgeler ne kadar yeterli, ve içerik açısından ne gibi benzerlikleri ve farkları var? Ayrıca, yine göçler döneminde bazı yerleşim yerlerinin yokedildiği veya terkedildiği görülüyor (kimisi Moğol istilalarından sonra). Bazı bölgelerde ise belli bir canlanma var. Siz, arkeolojiden anlayan biri olarak, bu dönemde nasıl bir arkeolojik süreç görüyorsunuz? Kopuş mu, devamlılık mı? Arkeoloji, genetik antropolojiyle yazılı tarih arasında bir köprü görevi görmesi bakımından, tabloyu tamamlayıcı bir role sahip. Son olarak, yine tarihle genetik antropoloji arasında köprü kuran kültürel ve fiziksel antropoloji açısından da geçmişteki dönüşümleri ve bugüne yansımalarını değerlendirirseniz sevinirim. (zülfütemur) Açıkças...

Anadolu'ya Oğuz Göçü Tartışması - I

Çok fazla soru sorduğumun farkındayım, ama epeydir kafama takılan bir soru var. Bazı Türk tarihçilerden (başka milletlerin tarihçileri de katılır mı bilmiyorum) duyduğum kadarıyla, 11. yy'dan itibaren Oğuzlar'ın göçlerine maruz kalan Anadolu nüfus olarak oldukça seyrelmiş bir Anadolu'ymuş. Yüzyıllardır süren Müslüman akınları ve salgın hastalıklar Anadoulu nüfusunu oldukça azaltmış ve Oğuzlar da bundan faydalanmış. Bu görüş doğruysa, Anadolu'nun yalnızca kültür olarak değil, ırken de büyük ölçüde türkleştiği sonucu ortaya çıkıyor, bu konuda fikriniz nedir? (Zülfütemur) Soruların çokluğu önemli değil, beni rahatsız etmiyor. Sadece bir kısmını cevaplamak biraz vakit alabilir. Ama bu soru gayet kolay. Bazı tarihçiler böyle bir şey iddia edebilir ve sanırım bu tarihçiler siyasi fikirlerinin etkisinde fazla kalan tarihçiler. Çünkü böyle bir şeyi söylemek için Roma veya Bizans tarihini hiç okumamış olmak gerekiyor. 11. yy öncesi Bizans’ın en parlak çağlarından b...

Anadolu'ya Oğuzların Gelişi ve Moğol İstilası

"Zannedersem Moğol istilaları en büyük etkiyi Orta Asya ve Doğu Avrupa'nın belli bölümleri dışında Anadolu, İran ve Transkafkasya'da yaptı. Moğollar'ın tetiklemesiyle yurtlarını terkeden en başta Türki gruplar olmak üzere çeşitli Orta Asyalı halklar akın akın önce İran, sonra Transkafkasya ve Anadolu'ya geldiler ve buralarda zaten çeşitli Oğuz gruplarının (en başta Selçuklular) yönetiminde bir-iki yüzyıldır sağlanmış olan Müslüman hegemonisinin kanatları altında yaşamaya başladılar. Bu da bu bölgelerde derin kültürel değişimlerin yolunu açtı." (zülfütemur) Genel hatlarıyla katılıyorum bu yazdıklarınıza. Moğollar sanırım bir domino etkisi yaratıyor. Bir yandan bazı pastoral grupları, bir yandan da, ve bence bu çok daha önemli bir nokta, kentsel nüfusu harekete geçiriyorlar; Moğol baskı ve zulmünden korkan veya bu koşullar altında yaşamak istemeyen kentli insanlar batıya göç etmeye başlıyor. Her iki durumda da son nokta Anadolu olmuş gibi gözüküyor. O...

Tarih böyle atmayla değil araştırarak yazılır. Okuuu!

Bundan bir süre önce bu bloga genlerle ilgili Sabah gazetesinde beliren yazıma veya röportajıma tarihçi Erhan Afyoncu'dan gelen gelen yazıya verdiğim cevabı koymuştum. Yazıyı başka bir forumda yazmıştım. Buraya koyarken Afyoncu'nun yazısını koymayı unutmuşum. Biraz geç oldu ama şimdi ekliyorum yazıyı. Söz konusu yazılara şu bağlantılarla ulaşılabilir: http://tarihdeniz.blogspot.com/2007/12/genler-ve-tarih1-erhan-afyoncunun.html http://tarihdeniz.blogspot.com/2007/12/genler-ve-tarih2-erhan-afyoncunun.html Ekiskliği fark eden okuyucuya teşekkürler... Ve Erhan Afyoncu'nun yazısı... Tarih böyle atmayla değil araştırarak yazılır. Okuuu! Bilim adına yeni bir bölücülük ve ırkçılık dalgası başladı. Gen araştırmalarına göre etnik köken tespit ediliyor. Geçenlerde bir antropolog Ortaasya'dan gocun efsane olduğunu, Anadolu'daki insanların 40 bin yıldır burada yasadığını iddia etti.Tarihin böyle atmayla değil, araştırılarak yazıldığını hatırlatıyor ve sayın antrop...

Türk Bodunundan Türk Etnisitesine

Resim
Günümüz Türk Kavramının Köktürk Dünyasının Türk Kavramıyla İlişkisi Kaldığım yerden devam edecek olursam, dediğim gibi ben modern Türk etnik kimliğinin kökeninin yine modern çağdaki grup değişim süreçlerinde aranması gerektiğini düşünüyorum. Grup değişim süreçlerinden kastım, grupların evrimi (yani birleşerek daha büyük gruplar yaratmaları veya bölünerek daha küçük gruplara dönüşmeleri) ve yaşadıkları bu evrimi anlamlandırmak ve gerekçelendirmek için ürettikleri kimlikler ve anlatılar. Ama etnisite fenomeninin ve etnik kimlik modelinin ilk defa modern çağda ortaya çıktığını iddia etmiyorum. Böyle bir model çok erken dönemlerden, örneğin Demir Çağından itibaren, görülmeye başlıyor. Bununla beraber modelin kendisinin de önemli değişiklikler geçirmiş olabileceği ihtimalini, Demir Çağında ve Antik Çağda kullanılmış etnik kimlik modelinin bugün kullandığımız etnik kimlik modelinden epey farklı olabileceği ihtimalini de dikkate almak gerekiyor. Modern etnik kimlik modeli kan bağı şemasın...