Kayıtlar

Etnisite etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Etnisitenin Kayganlığı

Ocak 2008'de Virgül dergisine yazdığım, etnisite kavramıyla ilgili bir kitap üzerine yazdığım bir tanıtım yazısı. Bloga daha önce koymuştum ama sanırım blog teknolojisinde bazı şeyler değişmiş ve okunması zorlaşmış. O yüzden tekrar koyuyorum ve ayrıca bu konu günümüzdeki önemini hala önemini korumaya devam ettiğinden bu yazıda geliştirdiğim bazı argümanlarım üzerine tekrar kafa yormak istiyorum. Yani etnisite yazılarının devamı gelecek. Etnisitenin Kayganlığı   The Archaeology of Ethnicity Constructing Identities in the Past and Present Siân Jones Son yıllarda etnisite kavramının kullanımında gözle görülen bir artış var. Özellikle siyasi ve kültürel talepler bu kavrama başvurularak savunuluyor veya bunlara yine aynı kavram kullanılarak karşı çıkılıyor. Dolayısıyla bu kavramı ayrıntılı bir şekilde tartışan ve inceleyen çalışmalar önemli oluyor. Siân Jones’un kitabı tam da etnisite kavramını daha iyi anlayabilmek, bu konuyla ilgili tartışmaları daha...

İnsanın iletişim kapasitesi, grupçu doğası ve ırk, etnik ve diğer ayrımcılıkları

Irk, etnisite gibi kavramlar, eğer konumuz bunların günlük basit kullanımıysa, farklılıkları açıklamak veya farklılık oluşturmak için kıllanılan, bu amaç için geliştirilmiş, icat edilmiş kavramlar. Bu cümlede günlük basit kullanım ibaresinin altını çizmek istiyorum. Bu ibareyle kastedilen, bir bilim insanının yaptığı araştırmalarda görülen nispeten nesnel kabul edilebilecek bir kullanımdan ziyade insanların günlük yaşamlarında gösterdikleri duygusal tepkileri karşılamak için üretilmiş kullanımdır. Bu ikisinin birbiriyle ilgisi yoktur; yani bilim insanlarının kullandığı ırk veya başka bir ayrımcı grup kavramı bu günlük basit kullanımın işlevini yerine getiremez. İnsan gruplar halinde yaşar. Bu onun doğal özelliğidir. Yani ayrımcıdır. Aksi takdirde grup oluşturamaz. Grup neden oluşturulur? Çevremizi kontrol edebilmek için ve bu da temelde tek bir şeyle ilgilidir: Kendimize yararlı ve zararlı unsurları tespit etmek. Bu bilgiyi organize etmeye çalışırız ve bu yüzden de çeşitli gruplar...

Genler, Mesafe, Temas, İletişim, Etnisite
Etnik Grubun Kökeni

Genlere bakarak ırklar tespit etmek veya belli bir ırkın genlerinden bahsetmek bildiğim kadarıyla mümkün değil. Şu genler olunca Türk ve bu genler olunca Yunanlı denmiyor insanlara. Aynı şekilde kanda da bu tür farklılıklar yaratan maddeler yok. Genetik araştırmalar iki şey gösterebilir: Çeşitlilik ve diğerleriyle ilişkileri. Bir insanda kızıl saçlı veya çilli olmaya yol açan bir gen veya gen grubu tespit etmemiz ancak o kişinin atalarının bir zamanlar kuzeyde yaşadığını gösterecektir. Yoksa şu anda da kuzeyde yaşayan etnik gruplardan birine ait olduğunu veya hâlâ bir zamanlar kuzeyde yaşamış atalarının etnik grubundan olduğunu göstermeyecektir. Muhtemelen o etnik grup artık yoktur da.  Dolayısıyla etnik gruplar biz insanlara ait kültürel bir icattır. İnsanları gruplandırmak için kullandığımız bir kategori türüdür. Etnik köken ve etnik tanımların ne olduklarını, nasıl tanımlanmaları gerektiğini insanlar belirler. Bunun için farkın, farklının ortaya çıkması gerekir. Farklının o...

Kültür ve Yenilik: Kültürel Ayırımcılık ve Milliyetçilik - Ne Kadar Farklılar?

Resim
Bu topraklara “dışarı”dan gelen “yabancı” katkılara daha geniş bir çerçeveden bakınca, modern çağla birlikte milliyetçilik gibi, bugün olumlu kabul edilen birçok başka akım, faaliyet ve unsurun da geldiği, bu topraklara girdiği görülüyor. Durum böyle olunca, seçici bir yabancılık suçlaması sorun çıkartıyor. Son yıllarda etnisite kavramının yerini kültür almaya başladı. Etnik olmak istemeyenler kültürcü ya da yerel kültürcü oluyor ama bu hamleyle milliyetçilikten uzaklaşmış olmuyorlar. Aynı yabancı düşmanlığına, aynı “bu bize ait değil” yaklaşımına yerelcilerin, yerel kültürcülerin arasında da rastlanıyor. Nedir kültürün karşıtı, ya da kültürün doğasına aykırı olan? Yenilik. Hem bir öğrenme süreci hem de çevreyi, yaşamı, etkileşimleri anlama ve anlamlandırma aracı olarak kültür pek yenilikçi değildir. Sürekli yeniliğin, yani değişimin olduğu yerde kültürün bu iki unsuru da olamaz. Ama yenilik yine de olmak zorundadır. Çünkü dünya değişir, yaşam değişir, dolayısıyla kültürün de ...

Rum Sözcüğü ve Yunanlılık

Rum sözcüğünün kökenine bakıldığında, ilk başta Romalı anlamında kullanılmış olduğu görülüyor ama uzun bir süredir de Yunanlı anlamında kullanılıyor. Kimisi de Yunanlılarla Rumlar arasında fark görüyor. Sanırım geçmişin İyonlarını Helenlerden ayırmak gibi bir şey bu. Diğer yandan Rum teriminin bir zamanlar Yunanistan’da da kullanılmış olduğu görülüyor. Zaten Roma İmparatorluğu’nun tebaası için kullanılmışsa, Yunanistan bölgesini de kapsamış olması gerekiyor. Osmanlı bu terimi olduğu gibi almış gözüküyor ama daha sonra Sırpları ve diğer Ortodoksları da aynı gruba dâhil ettiğine göre, Roma Hıristiyanlığına dâhil olanlar şeklinde bir tanımda karar kılmış, dolayısıyla Rum’u daha dini bir kimlik olarak kabul etmiş. Ama Hıristiyan Roma’nın da, Hıristiyanlığını devletten pek ayırmadığını ve imparatorluk içinde farklı dinlere teorik olarak ve çoğu kez de pratikte izin vermediğini düşünecek olursak, Osmanlı’nın tanımı çok da yanlış değil. Büyük ihtimalle, Doğu Roma İmparatorluğu zamanında siya...

Halaçoğlu’nun Kürtleri, Türkleri ve “Dönme” Ermenileri

Şöyle bir soru geldi: “Bu arada, Yusuf Halaçoğlu'nun Anadolu Türklerinin tamamının kökünün aşiretlere dayandığını ispatladık açıklamasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu konuyla ilgili bir kitap hazırlığı da varmış (piyasaya çıkmış da olabilir). Benzer bir çalışmayı Rumeli Türkleri için de yapmayı planlıyormuş.” Bu haberi hatırlıyorum. Epey gürültü kopartmıştı. Şimdi tam hatırlayamıyorum ama sanırım Halaçoğlu, Kürtlerin bir kısmının Türkmen kökenli olduğunu ve TİKKO ile PKK örgütündeki Kürtlerinse Ermeni dönmesi olduğunu belirtmiş ve gürültü ondan kopmuştu. Halaçoğlu’nun hangi kitabından bahsedildiğini anlayamadım ama bu olaydan sonra bir kitabı yayınlandı: Tarih Gelecektir, Etnik Yapısından Ermeni Meselesine Türkiye, Babıali Kültür Yay. Tartışmanın daha sağlıklı olabilmesi için buradan uzun bir alıntı yapmak istiyorum. Şöyle demiş Halaçoğlu: “Bugün Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’nun varisidir. Dolayısıyla bir imparatorluğun çöküşüyle birlikte kaybettiği topraklardan içe do...

Türk Bodunundan Türk Etnisitesine

Resim
Günümüz Türk Kavramının Köktürk Dünyasının Türk Kavramıyla İlişkisi Kaldığım yerden devam edecek olursam, dediğim gibi ben modern Türk etnik kimliğinin kökeninin yine modern çağdaki grup değişim süreçlerinde aranması gerektiğini düşünüyorum. Grup değişim süreçlerinden kastım, grupların evrimi (yani birleşerek daha büyük gruplar yaratmaları veya bölünerek daha küçük gruplara dönüşmeleri) ve yaşadıkları bu evrimi anlamlandırmak ve gerekçelendirmek için ürettikleri kimlikler ve anlatılar. Ama etnisite fenomeninin ve etnik kimlik modelinin ilk defa modern çağda ortaya çıktığını iddia etmiyorum. Böyle bir model çok erken dönemlerden, örneğin Demir Çağından itibaren, görülmeye başlıyor. Bununla beraber modelin kendisinin de önemli değişiklikler geçirmiş olabileceği ihtimalini, Demir Çağında ve Antik Çağda kullanılmış etnik kimlik modelinin bugün kullandığımız etnik kimlik modelinden epey farklı olabileceği ihtimalini de dikkate almak gerekiyor. Modern etnik kimlik modeli kan bağı şemasın...

Etnisite Nedir?

Resim