Kayıtlar

Osmanlı ve Sufizm etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dervişler, Anadolu, İslam ... yazısına gelen aşağıdaki yoruma cevap:

Tarihlerde ve diğer eserlerde (örn., menkıbeler) geçen sufi, derviş, abdal, kutb, şeyh, pir, veli, baba, dede, bacı, fakih, molla, hoca gibi unvanları olan dini önderlerin (Ede Bali, Ak Şemseddin, Molla Gürani, Molla Hüsrev, Şeyh Bedreddin, Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Ahmed Yesevi ve hatta Mevlana ile İbn-i Arabi de dahil, ve de tabii ki sayıları belirsiz daha niceleri) ne kadarı gerçektir? Gerçekten varolmuşlarsa bile, öyküleri ne kadar gerçektir? Tabii, tarihlerde ve diğer eserlerde söylediğin gibi Müslüman dini önderler ve/veya bunların öyküleri bu kadar çok geçtiğine göre, bunların ne kadar fazla bir miktarının kendisi ve/veya öyküsü hayal ürünü olursa olsun, o zamanlar Anadolu'da ve muhtemelen izleyen dönemlerde Rumeli'de Müslüman dini önderlerin görece çok olduğunu ve Osmanlı'nın ve hatta tarihteki diğer Anadolu Müslüman devlet ve beyliklerinin kuvvetli İslami (ortodoks ve/veya heterodoks) temelleri olduğunu söyleyebiliriz sanırım, yanılıyor...

Dervişler, Anadolu ve İslam, Fanatizm ve heterodoksi, dini ile
Osmanlı’nın kuruluşunda sufi bağlantısı: Dervişler, heterodoks bağlantılar, ortodoks İslam.

İlk Osmanlılarla ilgili Sufi ve/veya derviş bağlantısının incelenmesi, böyle bir bağlantının olup olmadığının incelenmesi olarak anlaşılmamalı. Sufiler ve dervişler Osmanlı’nın ortaya çıkışında vardır. Bu bağlantıyla ilgili o kadar çok kanıt mevcuttur ki, bunun aksini iddia etmek olanaksızdır. Herşeyden önce Osmanlı tarihlerinin kendileri bu insanlarla ilgili çeşitli öykülerle doludur. Fakat daha da önemlisi Osman Bey zamanındaki Şeyh Ede Bali adındaki derviştir. Daha sonra Orhan Bey zamanında da derviş öyküleri mevcuttur. Dervişlere verilen yerlerden, onların tekkelerinden bahsedilir. 1400’lerde Şeyh Bedreddin vardır. Bir derviş grubu olan Rum Abdallarından bahsedilir. Gene dervişlikle ilgisi olduğu anlaşılan Rum Bacılarının adı geçer. Yeniçeriler ile Bektaşilik arasındaki ilişki vardır. Orhan’ın kardeşinin dervişliği seçerek sultanlıktan feragat ettiği anlatılır. En önemlisi de ilk en düzgün Osmanlı tarihini yazmış olan Aşık Paşazade’nin kendisi de bir derviştir ve derviş soyundan g...