Kayıtlar

Prehistorya etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tunç Çağı - VI: Tarihsel Gelişim

Bölgeler arası ticaretin tüm Doğu Akdeniz’e yayılmasını ve Ege’nin bu ağa dahil edilmesini sağlayan en önemli gelişme, üçüncü bin yılda Mısır ve Mezopotamya’nın ticaret yollarının geliştirilmesinden dolayı Levant ve Suriye’de yerel siyasi yapılanmaların, iktidar odaklarının belirmesidir. Mısır ve Mezopotamya dışında saray ekonomilerinin ilk olarak belirdiği yerler Biblos, Ebla gibi merkezlerdir. Bu merkezler bir yandan kendi üretimlerini örgütlerken, diğer yandan da hammadde trafiğinde önemli bir rol üstlenmişti. Bu dönemde Levant’ın yerel denizcilik ağları ve geleneği, yörenin zengin kereste kaynakları ve Mısır’ın yelken teknolojisi sayesinde, gelişmekte olan saray ekonomileriyle birlikte Akdeniz’e yayılmaya başlayacaktır. MÖ 2000–1700 arasında Kilikya ve Girit’in yeni merkezler olarak belirdiğini görüyoruz. İlk Minos sarayları bu dönemde belirir. MÖ 1700–1400 arasında Mısır ve Hititler Levant bölgesine yayılır ve Mezopotamya’da Mitanni Suriye’yi ele geçirir. Siyasi yapılanma birkaç ...

Tunç Çağı - V: Saraylar ve Saray Ekonomileri

Resim
Tunç çağı saraylarını ekonomik faaliyetlerin toplandığı ve yürütüldüğü yapılar olarak tanımlayabiliriz. Her ne kadar bu sarayların elitlerin kontrolünde olduğu fikri genelde kabul ediliyorsa da, bunlar her zaman elitlerin, ortaçağ kralları gibi yaşadığı yapılar değildi. En azından, bu amaçla kullanıldıklarını gösteren izler, özellikle Girit’in Minos sarayları açısından baktığımızda mevcut değildir. Hâlâ Minos saraylarında toplumu yöneten veya insanlara hükmeden bir kralın veya seçkinler grubunun var olduğu gösterilmiş değildir. Şekil 3. Minos Sarayı Konuya Minos sarayları açısından bakacak olursak, bu yapılar tarımsal artı ürünün toplandığı, çeşitli ürünlerin imal edildiği ve bunları imal eden zanaatkârların çalıştığı odaların bulunduğu, bölgeler arası ticaretin yürütüldüğü ve bu şekilde gelen malların depolandığı ve dini faaliyetlerle ayinlerin gerçekleştirildiği bölümlere ve insanların çeşitli nedenlerle toplandığı alanlara rastlanan ve bazı örnekleri oldukça büyük boyut...

Tunç Çağı - IV: Tüketici Talebinin Yayılması

Tüketimin yayılmasını tunç çağı toplumlarının tüm katmanlarının katıldığı bir süreç olarak düşünmemeliyiz. Uzun vadede elbette tüm katmanlar bu süreçten etkilenmiştir ama tunç çağı boyunca elitlerin dışında kalan unsurların, yani halkın bu sürecin dışında kaldığını düşünebiliriz. Her ne kadar elit kontrolündeki sisteme üretimin dayandığı unsur olarak katılmaları söz konusuysa da, gösterişçi tüketim dediğimiz sürecin sonuçlarından yararlanmıyorlardı. Tunç çağı boyunca elitlerin kontrolünde olan gösterişçi tüketim daha ziyade elit dünyayla ilgili bir fenomendi. Bir şekilde halk bu fenomenin bir parçası olmuşsa, bu ancak tunç çağının sonlarına doğru gerçekleşmiştir. Bu dönemde ilk başta yavaş ve daha sonra hızlanarak gerçekleşmekte olan, tüketme talebinin ve dolayısıyla tüketimin artması ve bölgeden bölgeye yayılmasıdır. Medeniyetin Yakındoğu’dan tüm Doğu Akdeniz havzasına yayılması ve bu bölgenin tamamını kapsamasının arkasında bu süreç vardır. Fakat bu sürecin tunç çağının büyük kısmı ...

Tunç Çağı - III: Su Taşımacılığının Rolü

Resim
Yelken kullanımına dair en eski kanıt Yakındoğu’dan gelmektedir. Eridu’da MÖ 3400’den kalmış bir kil modelin bir tekneyi temsil ettiği düşünülmektedir. Daha inandırıcı bir başka kanıt, MÖ 3100’lerin Mısır’ından gelen bir tekne resmidir. [1] Fakat MÖ 2000’lere kadar, Doğu Akdeniz’de teknelerin dolaştığına dair ipucuna rastlamıyoruz. [2] Su taşımacılığının ilk olarak Nil ve Fırat gibi nehirlerde başladığı, daha sonra yelken kullanımı ve tekne yapımı teknolojilerinin gelişmesiyle Doğu Akdeniz’de yayılmaya başladığını kabul edebiliriz. Bu arada Doğu Akdeniz’de deniz taşımacılığının yayılmasının, insanların bu tür girişimlere yatırım yapmaya, bu tür yatırımların yeterince kazançlı olduğunu düşünmeye başlamasıyla ilgili olduğunu da unutmamalıyız. Akdeniz’de medeniyetin gelişiminin ve bu gelişimin belli bir karakter kazanmasının arkasındaki en büyük nedenlerden birinin Akdeniz olduğunu söylemek bir abartma olmayacaktır. Bir kez açık deniz ticareti belirdikten sonra, Akdeniz toplulukla...

Tunç Çağı - I

Resim
Neolitik dönemi, tarım toplumlarının ortaya çıkmasından ziyade, yerleşikliğin başladığı, kök saldığı evre olarak tanımlayabileceğimizi belirtmiştik. Gerçekten de, her ne kadar tarıma geçildiğini ve evcilleştirilmiş tahılların kullanıldığını söyleyebilirsek de, bu dönemle ilgili veriler incelendiğinde, bir tarım dünyasının ortaya çıktığını, her yere yayıldığını iddia edemeyiz. Tarım denen üretim biçiminin belirmesi tarım toplumlarından oluşan bir dünyanın da belirdiği şeklinde anlaşılmamalı. Bu dünyanın ortaya çıkması için bir süre daha geçmesi gerekmiştir. Bu süre boyunca farklı toplumlar bir arada var olmaya devam etmiştir. Bunların hepsinin zamanla tarım toplumlarına dönüştüğünü düşünebiliriz ama bir kısmı da muhtemelen hiçbir zaman bir tarım toplumuna dönüşememiş ve zamanla ortadan kalkmıştır. Bu toplumlara ne ad verilebileceğini söylemek zordur. Neticede bu döneme genellikle tarıma geçmiş ve geçmemiş (avcı toplayıcı da diyebiliriz) toplumlar çerçevesinden baktığımızdan, bu ...

Çayönü - İlk Neolitik Yerleşimler

Resim
Çayönü’nde dikkati çeken en önemli nokta, özel binaların varlığıdır. Çatalhöyük’e baktığımızda tüm binalar birbirinin benzeridir. Oysa Çayönü’nde diğerlerinden farklı biçimde ve farklı materyalden yapılmış binalar vardır. Bu binaların inşa teknikleri bile bunların tapınak olduğunu göstermektedir. Çatalhöyükte’yse bu ayrım ancak binaların içinde bulunan nesnelerden yapılabilmektedir [i] ve farklılaşma binaların içindedir. Özdoğan’a göre, Orta Anadolu’da karşımıza neolitik yaşam tarzı olarak tipik köy yaşantısı çıkarken, daha doğuda (Çayönü, Nevalı Çori) topluluğun ortak çabasının ürünü özel (kamusal) binaların (tapınak benzeri) [ii] öne çıktığını görüyoruz. Doğuda sembolizmle ilgili çabalar bile ortak çabayla gerçekleşmektedir. [iii] Günümüzden 8500 yıl öncesine ait Çayönü’nde yerleşim biriminin merkezinin bir plan doğrultusunda oluşturulduğu, [iv] bir meydanın çevresinde büyük ölçek anıtsal binaların kurulmuş olduğu görülmektedir. [v] Ayrıca Çayönü’nde birçok kişinin Kafatası Evi...

Yerleşikliğe Geçiş: İlk köyler veya ilk kentler

Resim
Tarımla veya tarımsız, yerleşik düzene geçişin sonuçları çok önemli olmuştur. İnsan, toplumsal iletişim konusunda farklı bir boyuta adım atmış, o güne kadar karşılaşmadığı zorluklarla uğraşmak zorunda kalmıştır. Hem bir arada yaşayan hem de belli bir coğrafyada yaşayan toplam insan sayısının artması, farklı örgütlenme biçimlerinin ve hiyerarşilerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İnsan birlikte yaşamaya alışkındır; normal var olma biçimi grup yaşamıdır. Bu noktada bir sorun mevcut değildir. Sorun grubun büyüklüğünle ilgilidir ama burada bile büyük bir sorun yoktur. Çünkü grup büyüklüğü belli bir düzeyi aştığında bölünme yaşanacaktır. Bölünmenin sonucu da ya farklı yöne giden ya da diğerleriyle bir üst toplum kimliği altında örgütlenen bir grup olacaktır. Burada çeşitli senaryolar ortaya çıkabilir ama son sözü söyleyecek olan kaynakların durumudur. Kaynakların durumu farklı davranış kalıplarının belirmesine yol açacaktır. Bu, avcı toplayıcılarla yerleşikler arasında farklı davranış...

Evcilleştirilmiş tahılların ortaya çıkması ve tarım

M.Ö. 9000’lerde evcilleştirilmiş tahılları Ürdün Vadisi’nde görüyoruz. Aynı dönemde Fırat kıyılarında yabani tahılların toplandığını biliyoruz. Bin yıl sonra (M.Ö. 8000) evcilleştirilmiş tahıllar Fırat kıyılarında da beliriyor. Batı Anadolu’ya doğru ilerlediğimizde, evcilleştirilmiş tahılın buraya M.Ö. 6000–5000 arasında vardığını tespit ediyoruz. Fakat tüm bu rakamlar arkaeobotanik verilere karşılık gelmektedir. Palaeoekolojik verilere baktığımızda, ilk tarım faaliyetlere ait izleri, örneğin Anadolu’da, M.Ö. 3000–1000 arasında görüyoruz. Demek ki, evcilleştirilmiş tahıl çok daha öncesine ortaya çıkmasına rağmen, tarım topluluklarının Anadolu üzerindeki etkisi M.Ö. 3000’lere kadar asgari düzeyde kalmıştır. Anadolu’nun ormanlardan arındırılması M.Ö. 4000’e kadar görülmez ve bu yüzden Palaeoekolojik veriler çok farklıdır. [i] Bu kopukluğun, farklı oranlarda olsa da, tarımın başladığı her yerde görülmesi gerekmektedir. Yani evcileştirilmiş tahılların tespit edilmesi, tüm hatlarıyla tarı...

Natuflu Avcı-toplayıcıları ve Levant’ta Yerleşikliğe Geçiş

Resim
Yakındoğu’da medeniyetin ortaya çıkışına baktığımızda iki önemli eşiğin arka arkaya aşıldığını görüyoruz. Bunlardan birincisi Natuflu avcı-toplayıcı takımlarının ufak köyler şeklinde yerleşik düzene geçmeleri ve ikincisi de ilk neolitik tarım topluluklarının belirmesidir. [i] Bu geçişlerin nerede ve ne zaman gerçekleştiğini belirleyebilmemize rağmen, bunların neden gerçekleştiği sorusu hâlâ tatmin edici bir şekilde yanıtlanamamıştır. Bu konuyla ilgili araştırmalar Yakındoğu’nun Levant bölgesinde Buzul Çağı’nın bitiminde belirmiş Natuflu kültürü üzerinde yoğunlaşmaktadır. Tarımın nasıl başladığına dair temel yaklaşım, bu gelişimi bölgede gerçekleşmiş iklim değişiklikleriyle ilişkilendirmek yönündedir. Şekil 1. Erken Natuflu bölgesi ve daha sonra Geç Natuflu’da gerçekleşen yayılma. [ii] Bu bölgedeki iklimsel değişiklikleri özetleyecek olursak, Buzul çağının son maksimumu sırasında (günümüzden [BP] 20.000 - 14.500 arasında) bölge soğuk ve kurudur ama tepelik bölgeler yağmur almak...

Neolitik (Cilalı Taş Devri) - II

I. Yakındoğu’da Medeniyete Geçiş Yakındoğu ya da Doğu Akdeniz coğrafyasında medeniyete geçiş neolitik (cilalı taş devri) çağda gerçekleşir. O zamana kadar hareket halinde bulunan (yerleşik olmayan) avcı-toplayıcı gruplar bu dönemde yerleşik düzene geçmeye başlar. Yerleşik düzene geçişin aslında neolitik dönemden hemen önce başladığını söylemek de mümkündür. İlk olarak yerleşik düzene ve dolayısıyla medeniyete geçenler avcı-toplayıcı grupların ne olduğunu açıklamamız gerekiyor. Avcı-toplayıcılar Avcı-toplayıcılık, medeniyetten önceki dönemi temsil etmek için icat edilmiş çok genel ve kaba bir kategoridir diyebiliriz. Temelde ekonomik bir kategori olan avcı-toplayıcılık, medeniyetin dışında kalan ve/veya medeniyete geçmemiş tüm grupları, aralarındaki farklılıklara bakmadan tek bir kategoride toplar. [i] Dolayısıyla avcı-toplayıcı gruplar arasındaki ayrımları görmeye yardımcı olmayan bir kategoridir; bu açıdan bakınca, tarım toplumları kategorisi de bu toplumlar arasındaki çeşitl...