Kayıtlar

Medeniyet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Medeniyetlerin Karşılaştırılması
İslam Medeniyetinin Geri Kalmışlığı

Bir önceki fetih yazımda, İstanbul’un fethinin hâlâ neden kutlandığı sorusunu, bir tür aşağılık kompleksiyle, Türk milliyetçiliğinin ve İslam’ın kendisini Batı’dan aşağı görmesiyle ilgili olabileceği şeklinde yanıtlamıştım. Söz konusu durumun, zihinlerde var olan bir tür medeniyet rekabetinden kaynaklandığı söylenebilir. Meseleye özellikle dini medeniyetler , yani kendini herhangi bir dinle özdeşleştiren medeniyetler açısından baktığımızda, dinlerin (ve burada tek tanrıcı Ortadoğu ya da Yahudilik kökenli dinlerden bahsediyorum) yegâne hakikat, bir şeyin ve her şeyin en doğrusu olma gibi bir saplantıları var. Dolayısıyla, kuramsal olarak, ne Hıristiyanlık ne de Müslümanlık “yegâne hakikati temsil ettiklerinden” bir başka inanç sistemi ve onun temsil ettiği medeniyetten aşağı olamazlar. Bu arada, İslam’ın kendisini Allah’ın gönderdiği en son din ve bu yüzden de en doğru din olarak tanımladığını da belirtmek gerekiyor. Hal böyle olunca, kendisini bu dinlerden birinin medeniyeti ...

Medeniyet, Din ve İnsanın Sınırları

Bu noktaya kadar dinin biyolojik, yani bilişsel (insanın zekâsal faaliyetleri) temeli olduğu konusundan bahsettik. Aynı şekilde medeniyet dediğimiz gelişimin de, insanın kontrolü dışındaki özelliklerinden dolayı ortaya çıktığını savunduk. O zaman, bu iki tartışmadan yola çıkarak, insanın kendisiyle ilgili gelişim üzerinde hiçbir rolü ve seçimi olmadığını mı savunacağız? Tabii ki hayır. İnsanın en önemli özelliklerinden biri seçim yapan, fiziksel ve düşünsel gerçek veya olgulardan oluşturduğu çevresinden sadece bazı şeyleri isteyen, yani sonuçta arzulayan bir varlık olmasıdır. İnsan hem çevresini hem de kendisini şekillendiren bir canlıdır ve bununla da yetinmeyip, bu şekillendirmelere çeşitli anlamlar atfeder. İşte bu anlamlandırmalar açısından baktığımızda, insan, ortaya çıkan temsil etmeler ve anlatılar açısından tamamen bağımsızdır. Bu anlamlandırmaların belli sınırlar içinde ortaya çıktığı, yani insanın ancak belli sınırlar içinde kalarak çevresindeki şeyleri anlamlandırabildiğ...

İletişim Aracı Olarak Medeniyet

Not: Bir önceki yazı dizisiyle karşılaştırıldığında, bu yazının bazı kısımları tekrar olabilir. Neredeyse tüm dünya tarihleri aslında medeniyet tarihleridir. Her ne kadar bir kısmı insanın evrimiyle başlasa ve palaeolitik ve mezolitik dönemlerin avcı-toplayıcı topluluklarından bahsetse de, aktarılmaya çalışılan geçmişin çok büyük kısmı medeni dünyanın, yani medeniyetlerin geçmişidir. Tek önemli istisna genellikle barbarlar olarak adlandırılan pastoral göçebelerdir ama burada aktarılan da, daha çok medeniyetlere kenetlenerek oluşturdukları imparatorlukların geçmişidir. Yine de medeniyetlerin dışında yaşam tarzlarına işaret ettiklerinden önemli bir istisnadırlar. Fakat insanlığın yakın geçmişinin sadece medeniyetler tarafından paylaşılmadığının, her geçmişin bir medeniyet geçmişi olmadığının farkına varılması doğal olarak bu yaşam tarzının ne olduğu, nasıl tanımlanması gerektiği sorusunu getirmektedir. Sözcüğün kökenine baktığımızda kentle ilişkilendirildiğini görürüz. Batı A...

Ortaçağ

Eğer konu Anadolu ve özellikle de Orta Asya göçü olacaksa, bu göçün nasıl bir dünyaya olduğunun incelenmesi gerekiyor. Oysa bugüne kadar genellikle tersi söz konusu olmuş. Dikkatler sadece gelenler üzerinde yoğunlaştırılmış (hâlâ da öyle) ama gelinen yer ve buradaki dünya üzerinde durulmamış, bu anlaşılmaya çalışılmamış. Orta Göçü, gelenler boş veya nispeten boş bir yer buldular şeklinde kurulunca tabii ki böyle bir tartışmaya da gerek kalmıyor. Ama eğer bunu tersi söz konusu olmuşsa, en azından böyle bir ihtimal tartışmalara dahil edildiğinde, o zaman gelinen yerin anlaşılması şart oluyor. Dolayısıyla, Bizans olarak adlandırılan Hıristiyan Roma veya Doğu Roma dünyasına bakmak ve bu bağlamda ortaçağı bir şekilde tanımlamak, bu konuları en azından bir parça irdelemek gerekiyor. Birkaç gün önce Bizans üzerine bir şeyler koymuştum. Şimdi de ortaçağ üzerine sanırım birkaç yıl önce yazdığım ders notlarını ekliyorum. Ardından tekrar Bizans’la devam ederek Malazgirt’e bu sefer de batı isti...