Türklük Değil Türkleşme
Bu konuyla ilgili daha önceki yazımda Türkleşme adını verdiğim bir süreçten bahsettim. Birkaç şey daha söylemek istiyorum bu konuya ilişkin.
Konuşulan diller arasında görülen benzerlik zaman içinde, özellikle daha farklı bir dil konuşan bir düşmanın veya hasmın belirdiği durumlarda daha üst bir kimlik düşüncesine yol açabilir ve bu nokta bir ortak dilleşme sürecine girilebilir. Farklı Türkçeler de zamanla ve/veya zaman zaman Türkleşmelere yol açmış olabilir. Tabii bu arada başka dilleşmeler de söz konusu olmuş olabilir. Örneğin Türkmenleşme gibi bir süreçten de bahsedilebilir ama burada bir noktaya dikkat etmek gerekiyor. Her ne kadar her durumda son nokta yeni bir üst kimliğin ortaya çıkmasıysa da, sürecin başlatan koşullar farklı olabilir. İlla ki bir çatışma durumunun belirmesi gerekiyor ama bu belirdikten sonra birleştirici unsur dilsel benzerlik olabileceği gibi, kültürel veya dinsel ya da benzeri başka bir şey de olabilir.
İlk başta böyle bir Türkleşme var mı kesin bir şey söylemek zor. Türkler herhangi bir budun, yani boylar topluluğu olmuş olabilir. Ama Orhun Yazıtlarında, eğer Türklerle Oğuzları iki farklı grup kabul edeceksek, bu ikisini ortak bir kimlik altında bir araya getirme çabalarının olduğu görülüyor. Fakat bir süre sonra bunun tekrar ortadan kalktığı düşünülebilir. Bunun yerini daha farklı üst kimlik arayışlarının aldığını da söyleyebiliriz. Yani bu dönemde Türkleşmenin çok veya en azından birden fazla sayıdaki üst kimlik yaratılması süreçlerinden biri olduğunu söylemek daha uygun olabilir. Daha farklı bir süreç baskın çıkarak bugün Türkler yerine Oğuzlardan bahsediliyor da olabilirdi.
Yorumlar
Yorum Gönder