Blog Sansürü Sonrası...

Sanırım tekrar merhaba demem gerekiyor. Kısa bir süreliğine blog bağlantısı sansürlenmişti. Gerçi iki gün oldu bloglara izin verileli ama ancak vakit bulabildim bu tatsız soruna değinmeye. Gerçi bir daha aynı olayın yaşanmayacağının garantisi yok ama herhalde zamanla bu işi doğru bir şekilde yapmanın yolu bulunacak ve böylece gerçekten yanlış bir şeyler yaparak yasaları çiğnemiş sitelerle birlikte (sonuç olarak digitürk’ün şikâyeti doğrudur) binlerce site de kapatılmayacak. Tabii bu arada bariz ifade özgürlüğü ihlalleri de oluyor, o ayrı bir mesele.

Bu durumlarda genellikle ktunnel.com gibi bu tür sorunları aşmayı sağlayan siteler kullanılıyor ama yine de internette serbestçe faaliyette bulunabilmek en iyisi. Diğer yandan, bu tür uygulamalar keyfimi kaçırdığından, acaba iki ayrı blog mu hazırlasam diye de düşünüyorum. Nitekim wordpress’de yeni bir blog hazırlamaya başlamıştım bile. Sorun çözüldü ama yine de diğer blogu da hazır edeyim diyorum.

Her neyse kasti ve kasti olmayan internet sansürcülüğü üzerine bu kadar yeter. Biraz blogla ilgileneyim. Sanırım önümüzdeki yirmi dört saat içinde en azından üç farklı konuyla ilgili bazı metinler koyacağım ya da bu konular üzerine bazı fikirler ifade edeceğim. Bizans kimliği üzerine güzel bir yazı okudum. Blog da bulunsun. Gerçi ben böyle bir imparatorluk hiçbir zaman var olmadığından Bizans terimini kullanmıyorum ama bu terim fena yerleşmiş. Yine Afrika’dan çıkış üzerine ufak bir yazı düşünüyorum. Son olarak da sanırım doğu Anadolu’da bir bronz/demir geçiş dönemine ait bir saray bulunmuş, ona da kısaca değineyim dedim.

Kısa bir süre sonra görüşmek üzere…

Yorumlar